Soma davasında tutuklu vardiya amiri için tahliye kararı!
Soma maden katliamı davasının 19. blok duruşması sona erdi. Mahkeme heyeti, ara kararında vardiya amiri Mehmet Ali Günay Çelik için tahliye kararı verdi. Bur sonraki duruşma için 9 Ocak 2018 tarihi belirlendi.
Tahliye kararına katliamda hayatını kaybedenlerin yakınları büyük tepki gösterdi. Mahkeme salonundaki gerilim üzerine sanıklar salonun dışına çıkarıldı. Polisler sanık avukatlarının önünde kalkanlarla barikat oluşturdu.
DAVAYA YENİ ATANAN HEYET İLK KEZ DURUŞMAYA GİRDİ
Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği katliamın davasında 19. Blok duruşması Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 2,5 yıldır süren ve karar aşamasına gelen davaya yeni atanan Hakim Salih Pehlivanoğlu, üye hakimler Esra Gökçeoğlu ve Kürşat Buğra’dan oluşan heyet başkanlık etti. Sanıklardan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, kendilerine yönelik asılsız kampanyalar yürütüldüğünü ve bilirkişilerin suç uydurduğunu ileri sürerek, bilimsel yeni bir araştırma istediklerini söyledi. Mağdur ailelerin avukatları ise bilirkişi raporlarına itirazların temelsiz olduğunu beliterek, Gürkan’ın talebinin reddedilmesi gerektiğini söyledi. Duruşma öncesi açıklama yapan işçi aileleri ise mahkemeye yeni bir heyetin atandığını hatırlatarak, iş cinayetinin tüm sorumlularından hesap soruluncaya kadar dünden daha fazla duruşmalara katılma ve destek sunma çağrısında bulundular.
301 madencinin yaşamının yitirdiği Soma Katliamı davasının 19. Blok duruşması Mahkeme Başkanı Hakim Salih Pehlivanoğlu’nun, iki duruşma arası yaşananlara ilişkin bilgi vermesiyle başladı. Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından aynı konuya ilişkin bir soruşturma yürütüldüğünü, yeni bilirkişi raporu alınması ile ilgili sanık tarafının başvurusu olduğunu ve iddia makamından esas hakkındaki mütalaasının istendiğini hatırlattı. Verilen bilgilerin ardından katılan vekillere görüşlerini sordu.
SANIK MÜDAFİLERİNİN BİLİRKİŞİ RAPORUNA İTİRAZI TEMELSİZ
Ailelerin avukatlarından Selçuk Kozağaçlı tanık, sanık sorgusu ve keşif yapan heyetin kararı vermeyecek olmasının kendilerini üzdüğünü ifade etti. Yargılama başladığından beri her bilirkişi raporuna sayısız itiraz yapıldığını dile getiren Kozağaçlı, son bilirkişi heyetinin önceki mahkeme heyeti tarafından titizlikle seçildiğini belirtti. Kozağaçlı, “Dosyada çokça bilirkişi ve uzman raporu var. Son rapor da hepsini toparlayan ve karşılaştıran bir rapor oldu. Usul hukuku açısından 85 kalem soru sorduk ve hepsini cevapladılar. Sanık müdafilerinin bilirkişi raporuna itirazının temelsiz olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Sanık Can Gürkan’ın avukatı Kadir Çekin’in yaptığı suç duyurusu ile Manisa Cumhuriyet Savcılığı tarafından gizli yürütülen soruşturma ile ilgili olarak da Kozağaçlı, “Bu mahkemenin heyetinden bu dava ile ilgili bir evrak gizlenemez, usule aykırı. Yargılamayı uzatmak için hazırlanmış boş bir kovuşturma. Gösterilecek bir şey olmadığı için kapalı tutuluyor” dedi.
Savcının vermesi gereken esas hakkındaki mütalaa ile ilgili olarak da Kozağaçlı, ” Sayın Savcının mütalaası hazırsa tamam ama vakte ihtiyacı varsa izin verin biz de esas hakkında görüşümüzü yeniden özetleyelim” dedi.
MADDİ GERÇEK, İŞÇİLER ÜZERİNDEKİ ÜRETİM BASKISI
Yine ailelerin avukatlarından Hatice Aslan Atabay, “Bilirkişi metan yangını diyordu. Asıl raporun en az 4-5 yerinde bozulmuş, kırılmış bir kablonun metanı tutuşturduğuna dair bilgiler var. Tazminatlara dair açılan davalara bakan daire kararı kesinleştirdi. Kazadaki ortamı yüzde yüz tespit etmek mümkün değil. Bu toplumsal davanın sorumluluğu var. Türkiye’den bu davaya rapor verecek kimse kalmadı. Sanık tarafının aradığı maddi gerçek, altyapısı olmayan bir ocakta üretim baskısı, onaylı projelerin uygulanmaması, işçilerin canı pahasına çalıştırılmasıdır” dedi.
Caydırıcı cezalar istediklerini belirten Atabay, “Bu kadar işçinin öldüğü başka bir kaza yok. Bursa Kemalpaşa’da verilen karar ve göçmen kaçakçılığı ile ilgili verilen olası kasıt kararları var. Ancak bu olaya hiç bir karar emsal olamaz. Tutukluluğun devamını, yeni bilirkişi raporu talebinin reddini ve savcının mütalaasını vermesini bekliyoruz ” dedi.
SABOTAJ İDDİASI İLE İLGİLİ SORUŞTURMA
Mahkeme Başkanı Savcıya görüşlerini sordu. Cumhuriyet savcısı Süleyman Topan, Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı’nda sabotaj iddiası hakkında süren soruşturma sonuçlandığında, karar örneğinin talep edildiğini belirterek, yürütülen bu gizli soruşturmanın sonucunu bekleyeceğinin sinyalini verdi. Tutukluluk ile ilgili olarak da dosyadaki tüm bilirkişi raporlarında bu kişilere sorumluluk atfedildiği için, tutukluluk halinin devamına karar verilmesi gerektiğini belirtti. Daha sonra konuşan sanıklardan patron Can Gürkan, olay olduktan sonra ilk bilirkişi heyetinin ısrarla olayın meydana geldiği yere gitmediğini, ilk heyetin yangın olmadığına dair karar verdiğini söyledi. Son bilirkişi raporunun sahte olduğunu iddia eden Gürkan, yeni bir rapor alınması ve bazı tanıkların yeniden dinlenmesi talep etti. Gürkan, davada önyargı ile yaklaşıldığını, kendilerinin mevzuata uygun çalıştıklarını sözlerine ekledi.
SAVCININ ESAS HAKKINDA MÜTALAA VERMEDİĞİNİN TESPİTİ İSTENDİ
Savcı Süleyman Topan’ın, sabotaj iddialarına ilişkin Manisa Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın sonucunun bekleneceğini açıklaması üzerine söz alan ailelerin avukatlarından Selçuk Kozağaçlı, iki duruşma önce sanık tarafının Manisa’daki soruşturmanın sonucunun beklenmesi talebinin bu mahkemeye sunulduğunu, mahkeme heyetinin ise reddettiğini hatırlatarak şunları söyledi: “10 aydır naylon gerekçelerle, ne olduğu belli olmayan, davası bile açılmamış, bir dosya nedeni ile bu mahkemenin karar vermesi engelleniyor. Savcı mütalaa vermiyor” Devam etmekte olan bir dava ile ilgili bir soruşturma yürütülemeyeceğini, bunun suç olduğunu vurgulayan Kozağaçlı, “Sayın Savcı mütalaa vermeme tutumunda ısrar ederse, esas hakkında mütalaa vermekten imtina ettiği tespit edilsin” dedi. Kozağaçlı, Başsavcıların, duruşma savcılarına duruşmadaki mütalaaları ile ilgili talimat veremeyeceğini hatırlatan Kozağaçlı, bu tutumun devam etmesi durumunda, Hakimler ve Savcılar Kanunu olan 2802 sayılı yasanın 68. maddesine istinaden savcı ve Başsavcı hakkında şikayette bulunacaklarını belirtti.
SANIKLARI TEKRAR DİNLEYEN AİLELER FENALAŞTI
Sanık avukatlarının davanın başından bu yana söylediklerini yeniden dinlemek zorunda kalan aileler tepki gösterdi. Verilen aranın ardından sanık avukatlarının dinlenmesi ile başlayan duruşmada, Can Gürkan’ın avukatı Kadir Çekin’in aylardır söylediği “Yangın yoktu, metan yoktu” vb. şeyleri tekrar etmesine dayanamayan aileler, “Bizim çocuklarımız nasıl öldü” diye isyan etti. Ölen madencinin annesi, “Anayız biz, 24 yaşında koydum evladımı, siz de koysaydınız. 3 tane yavru koydu geride” diye feryat ederken, “Bunları yalan makinesine koyun” diye tepki gösterdi. Fenalaşan kadınlara adliye yanında bulunan ambulansta müdahale edildi. Mahkemeye 10 dakika ara verildi.
Aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Mahkeme heyeti vardiya amiri olarak çalışan tutuklu maden teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik hakkında tahliye kararı verdi. Duruşma 9 Ocak 2018’e ertelendi.
AİLELERDEN DURUŞMALARA DESTEK ÇAĞRISI
Duruşma öncesi, Soma, Kırkağaç, Kınık ve Savaştepe’den gelen aileler Akhisar Tren Garında bir araya geldi. Aileler, iş cinayetinde yaşamını yitiren madencilerin isimleri ile birlikte “Unutmadık unutturmayacağız” yazılı pankartla mahkeme salonuna yürüdü. Maden Mühendisleri Odası da “Soma İçin Adalet” pankartı ile yürüyüşe katıldı.
Madenci aileleri ve Sosyal Haklar Derneği adına basın açıklamasını katliamda yaşamını yitiren madencilerden Uğur Çolak’ın babası İsmail Çolak okudu. Çolak, “Sermaye daha fazla kömür çıkarsın ve daha fazla kar etsin diye canlarımızı, oğullarımız, eşlerimizi, babalarımızı, kardeşlerimizi, elimizden alanlara karşı tam 41 aydır mücadele ederek adalet arayışını sürdüyoruz” dedi. Tek istediklerinin adaletin yerini bulması olduğunu vurgulayan Çolak, mahkemeye yeni bir heyetin atandigini hatırlatarak, iş cinayetinin tüm sorumlularından hesap soruluncaya kadar dünden daha fazla duruşmalara katılma ve destek sunma çağrısında bulundu.
(Manisa/EVRENSEL)