- Covid-19 etkisiyle revize edilmiş geniş tanımlı işsiz sayısı ve iş kaybı Mayıs 2020’de 17,2 milyona yükseldi!
- TÜİK’in dar tanımlı (resmi) işsizlik oranı ve sayısı gerçeği yansıtmıyor
- DİSK-AR, ILO’nun yöntemini esas alarak Covid-19’un yarattığı gerçek istihdam kaybını ve işsizliği hesapladı
- Covid-19 Mayıs 2020’de en az 8,6 milyon yeni eşdeğer istihdam kaybı ve işsize yol açtı
- Revize edilmiş geniş tanımlı işsizlik ve iş kaybı oranı yüzde 50 olarak hesaplandı
- Kadınlar Covid-19’dan daha fazla etkileniyor: Kadın işgücü yüzde 12, kadın istihdamı yüzde 10,5 azaldı
- İstihdam bir yılda 2 milyon 411 bin kişi azaldı
- İşbaşında olanların son bir yılda sayısı 6,4 milyon kişi azaldı
- Ümitsiz işsizlerin sayısı bir yılda 558 binden 1 milyon 358 bine yükseldi
TÜİK Mayıs 2020 Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA) sonuçlarını 10 Ağustos 2020’de açıkladı. Mayıs 2020 HİA sonuçları Covid-19 dönemini (Nisan-Mayıs-Haziran) kapsaması açısından son derece önemli. Bu veriler salgının en yoğun geçtiği döneme ait. TÜİK’e göre işsizlik oranı 0,1 puanlık artış ile yüzde 12,9 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye genelinde işsiz sayısı 2020 Mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 331 bin kişi azalarak 3 milyon 826 bin kişi oldu. TÜİK açıkladığı dar tanımlı işsizlik oranı ve işsiz sayısı ile Covid-19’un yarattığı depremi yansıtmaktan oldukça uzaktır.
TÜİK’in Mayıs 2020 dönemine ait sonuçlarında yer alan dar tanımlı (resmî) işsizlik oranı ve işsiz sayısı Covid-19 döneminde yaşanan istihdam ve iş kaybını yansıtmayan ve tamamen TÜİK’in işsizlik hesaplama tekniğinin yetersizliğinden kaynaklanan yapay bir sonuçtur.
TÜİK’in işsizlik hesaplama tekniği Covid-19 gibi bir salgın döneminin etkilerini yansıtmaktan uzaktır. TÜİK Covid-19 döneminde soru setinde gerekli değişiklikleri yapmamıştır. TÜİK, sadece araştırmanın yapıldığı referans haftasından geriye doğru 4 hafta içinde iş arayanları işsiz sayıyor. Oysa Covid-19 döneminde işten çıkarma yerine yaygın olarak kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin ödeneği uygulanması nedeniyle milyonlarca işçi çalışmadığı halde istihdamda gözükmektedir. TÜİK’in yöntemine göre, kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin ödeneği alan işçiler iş aramadıkları için işsiz sayılmıyor. Bugüne kadar 3,5 milyon işçi kısa çalışma ödeneği ve 1,8 milyon işçi de ücretsiz izin ödeneği (nakdi ücret desteği) aldı. İŞKUR bu kişileri işsiz saymadı.
Öte yandan kısa çalışma ödeneği alamayan, kayıt dışı veya kendi hesabına çalışıp işsiz kalanların önemli bir bölümü ise Covid-19 nedeniyle iş arama eğiliminde olmadığından işgücü piyasası dışına çıktılar ve onlar da işsiz sayılmadı.
TÜİK verilerinin detaylarına bakıldığında Türkiye tarihinin en büyük istihdam daralması ve iş kaybının yaşandığı görülmektedir. TÜİK verilerine göre işgücü son bir yılda 2 milyon 742 bin azalarak 32 milyon 426 binden 29 milyon 684 bine geriledi. İstihdam Mayıs 2019-Mayıs 2020 arasında 2 milyon 411 bin azalarak 28 milyon 269 binden 25 milyon 858 bine düştü. Mayıs 2019’da 26 milyon 961 bin olan istihdam içinde olup işbaşında olanların sayısı 6 milyon 474 bin kişi azalarak 20 milyon 487 bin oldu. İşbaşında olmayanların sayısı ise son bir yılda 4 milyon 63 bin kişi artarak 1 milyon 308 binden 5 milyon 371 bine yükseldi.
TÜİK tarafından açıklanan dar tanımlı işsizlik istidamdaki daralmayı ve işbaşında olmama nedeniyle yaşanan iş kaybını ifade etmiyor. Oysa Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Covid-19 nedeniyle yaşanan iş kaybını ölçmek için yeni bir yöntem öneriyor. Eşdeğer tam zamanlı iş kaybı olarak ifade edilen bu yöntemin ayrıntılarına ilişkin dipnottaki kaynaklara ve raporun sonundaki yöntemsel açıklamaya bakılabilir.