Gün geçmiyor ki maden işçileri, açlık, yoksulluk, iş cinayeti, meslek hastalığı, günü kurtarma endişesi ve geleceğine ilişkin kötümserlik yaşamasın. Her yeni gün işe başladığımızda aklımızdan çıkmayan kimi sorular zihnimizi meşgul ediyor; bizi kendimize, sevdiklerimize, çevremize ve işimize yabancılaştırıyor. Günümüzü nasıl kurtaracağımız düşüncesi, geleceğe dair gittikçe çoğalan ümitsizlik tüm umudumuzu köreltiyor.

Zihnimizi kemiren ve bizi her gün meşgul eden bu soruların öne çıkanlarından bazıları şöyle:

• Her ay eriyen ücretimle ay sonunu nasıl getirebilirim?

• İnsan onuruna yaraşır çalışma koşulları ve insanca yaşamaya yetecek bir ücret rüyadan mı ibaret?

• Geleceğime ve çocuklarımın geleceğine ilişkin her gün biraz daha artan kaygılarımdan nasıl kurtulabilirim?

• Madenlerde işçi sağlığı ve iş güvencesi tedbirlerine riayet edilmediği için yaşanan iş cinayetlerinden ve meslek hastalıklarından nasıl korunabilirim?

• İşyerimde her gün karşılaştığım emeğime olan değersizleştirilmeyi ortadan kaldırmak için ne yapabilirim?

• İşimden edilmemek, işveren tarafından mobbinge (ayrımcılık ve baskı) uğramamak için ne yapmalıyım?

Tüm bu sorulara verilecek cevabın, cevabımız var elbette;

• Örgütlenir sendikalı olursan; peşpeşe gelen zamlar karşısında kendini çaresiz hissetmez, ekmeğinin küçülmesine seyirci kalmazsın.

• Birlikten güç doğar şiarı ile biraraya gelir, yetki verdiğin sendika aracılığıyla, seçtiğin temsilcilerinin katıldığı taleplerinin toplu sözleşme masasında geçinebilir bir ücret ve insanca yaşayabileceğin sosyal haklar kazanırsın.

• Toplu sözleşme masasında anlaşamazsan, emeğinin karşılığını almak için grev hakkına sahip olursun.

• İşyerinde işverenden az olmamak üzere söz ve karar sahibi olursun.

• Güvenli ve sağlıklı bir iş ortamında çalışır, işyerindeki işçi sağlığı ve iş güvenliği kurullarına temsilci gönderir, uygulanması gereken tedbirlerin uygulanmasını denetler, iş kazalarından ve meslek hastalıklarıdan korunursun.

• İşveren seni keyfi olarak işten çıkaramaz, senin de içerisinde eşit olarak bulunduğun kurullar aracılığı ile işyerinde haksız uygulamalara maruz kalmazsın.

• Sorunlar ve hak ihlalleri karşısında sendikan Dev. Maden-Sen ve konfederasyonun DİSK’in gücü ile birleşip büyüyen bir ortak savunma ve koruma kalkanı elde edersin.

• Bu kuvvet aynı zamanda işçilerin söz ve taleplerini ülke çapında kanunlar yapılırken, yönetmelikler çıkarılırken, sosyal güvenlikte, asgari ücret ve ücretlerin belirlenmesinde, vergi adaleti mücadelesinde, iş cinayetlerinde, kıdem tazminatı ve emeklilikte, işsizlik sigortası vb haklarımızın genişletilmesinde, hukuk mücadelesinde ve benzeri birçok alanda her yeni üye ile güçlenip kuvvetlenir. Yeni kazanımlar sağlanır.

• İnsanca çalışabileceğin ve yaşayabileceğin, geleceğinin ve çocuklarının geleceğinin senin ve birlikte diğer işçi kardeşlerinin alınterleri ile beraber ürettiğin, inşa ettiğin ve insancayaşayabileceğin bir geleceğin olur. Bunları ancak senle beraber alınteri döken diğer maden işçisi kardeşlerinle bir araya gelir ve mücadele edersen hakkın olanı kazanabilirsin. Çünkü örgütlenip birleşen işçiler yenilmez.

Senin emeğini görünmez ve değersiz kılan, bugününü ve geleceğini düşünmeyen bu acımasız düzene karşı örgütlenirsen, birlik olur hakların ve geleceğiniçin mücadele edersen kazanırsın.

Artık yeter, bu böyle gitmez diyorsan örgütlenecek, mücadele edecek ve birleşerek kazanacaksın. Bu birlik sendikan DİSK/Dev. Maden-Sen’dir.

Emeğinin, ekmeğinin ve geleceğinin sahibi olmak için haydi DİSK Dev. Ma-den-Sen’e!

Sendikalı ol! DİSK’li ol! Dev.Maden-Sen’e üye ol!