İşçiler, artan hayat pahalılığı karşısında geçim sıkıntısı, yetersiz beslenme ve sağlık hizmetlerine erişimde zorluk yaşamaktadır. Uzun ve aşırı çalışma saatleri, güvencesizlik kıskacında esnek, taşeron çalışmaya tabi tutulmaktadır. İşçilerin işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinden yoksunluğuna kamu otoritesinin denetim eksikliği eklendiğinde yaygın iş cinayetleri ve meslek hastalıkları kaçınılmaz olarak gerçekleşmektedir.

İşyerlerindeki iç denetimler, işverenlerden maaş alan ve onlara bağlı olan kişiler tarafından yapılmamalıdır. İşyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanlarının ücretleri, sendikalar ve meslek örgütleri tarafından denetlenen bir devlet fonu ile karşılanmalıdır.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği, kamusal bir anlayışla yeniden ele alınmalı; piyasa temelli kanun ve yönetmelikler değiştirilmelidir. Bu kanun ve yönetmelikler sendikayla beraber sağlık, güvenlik ve çevre ile ilgili faaliyet sürdüren meslek oda ve birlikleri ile üniversitelerle birlikte hayata geçirilmelidir.

Yine, dış denetim yapan bakanlıkların müfettiş, uzman sayısı yetersizliği ortadadır. Bu eksiklik giderilerek, etkin ve sürekli bir dış denetim uygulanmalıdır. İşverenlerin daha fazla kar elde etmek işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini maliyet artırıcı görmeleri, karlarını artırmak için üretim zorlamasında bulunmaları iş cinayetleri ve meslek hastalıklarına davetiye çıkarmaktadır. Alınması gereken önlemleri almayan ve denetimleri engelleyen patronlara caydırıcı para ve ağır hapis cezaları getirilmelidir.

28 Nisan, 2001 yılından bu yana ILO tarafından “Dünya Çalışma Güvenliği ve Sağlığı Günü” olarak anılmaktadır. Ancak çalışanların karşılaştığı tehlike ve riskler nedeniyle ölümlü iş kazaları ve kalıcı iş göremezlikler devasa boyutlara ulaşmıştır.

Ülkemizde ise tarihimize kara leke olarak geçen başta Soma’da kaybettiğimiz 301 maden işçisi kardeşlerimiz olmak üzere tüm iş cinayetlerinde kaybettiğimiz işçi kardeşlerimizi bir kez daha saygıyla anıyoruz.

28 Nisan gününün “İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü” ilan edilmesini bir kez daha talep ediyoruz. Çalışırken ölmeyeceğimiz, insanca çalışıp yaşayacağımız, sağlıklı ve güvenli çalışma koşulları için mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz.