Ons altın 4 bin 200 dolara yaklaşarak yılbaşından bu yana yüzde 59,5 değer kazandı. Buna paralel olarak da gram altın yüzde 73,5 yükseldi.
Gümüş ise Ocak 1980’de Chicago Ticaret Borsası tarafından denetlenen ve geçerliliğini yitirmiş bir kontratta belirlenen zirveyi aşarak ons başına 52,5868 dolara yükseldi.
Bakır ise bir yıldan uzun süredir en yüksek seviyesine ulaştı. Uluslararası piyasalarda Mayıs 2024’ten bu yana ilk defa ton başına 10 bin 600 doları gördü.
Bu adı geçen madenler ve tüm diğer madenlerin gerçek değeri dünya piyasalarında belirlenmekte olup, ülkemizi doğrudan etkilemekte. Fiyatlarının yükselmesi ile de ülkemizdeki maden işverenlerini daha da zenginleştirmektedir.
Elbette bu zenginleşme yalnızca son zamanlarda madenlerdeki yükselişle sınırlı değildir. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından 30 Haziran 2025’te saçıklanan “2024 Yılı İlk 1000 İhracatçı Listesi” nin ön sıralarında maden şirketlerinin bulunması, elde edilen bu yüksek karlılığı gözler önüne sermektedir.
Maden işverenleri daha da zenginleşirken, maden işçileri geçimlerine dahi yetecek bir ücret alamamaktadır. Madenlerde düşük ücret ve kötü çalışma koşullarına rağmen bu madenleri yeryüzüne çıkarıp insanlığın ve ülkemizin hizmetine sunan maden işçilerinin bu zenginleşmede yok hükmünde sayılıp, kar söz konusu olduğunda görmezden gelinmeleri asla kabul edilemez.
Maden işverenleri daha da zenginleşirken, bu zenginlikten hakkını alamayan, açlık sınırında bir ücretle yaşamak zorunda kalan maden işçileri ise yoksullaşmaktadır. Geçimlerine dahi yetmeyecek bir ücret alamamaları adaletsizliktir.
Zenginlik ve refah maden patronlarına, karın tokluğuna yetecek ücret ve yoksulluğu maden işçilerine reva gören bu acımasız çalışma düzenine karşı örgütlenip mücadele etmekten başka çaremiz yok.
Tüm maden işçisi kardeşlerimizi, maden işçilerinin insan onuruna yakışır bir ücret ve geleceklerine umutla bakabilmeleri için DİSK/ Dev-Maden-Sen’e üye olmaya ve mücadelemizi büyütmeye çağırıyoruz.
Yaşasın Maden İşçilerinin Birliği ve Mücadelesi!