–       Soma ve Ermenek davalarında gerçek suçlular yargı önüne çıkana kadar iş cinayetinde hayatını kaybeden maden işçilerinin ailelerinin yanında olmaya devam edeceğiz, mahkemelerin takipçisi olacağız.

–       Başta emek ve demokrasi güçleri olmak üzere, tüm halkımızı davayı izlemeye ve dava sonuçlanana kadar takip etmeye çağırıyoruz.

–       Türkiye İş Cinayetleriyle dünya kamuoyunun gündeminde kalmaya devam ediyor. ILO konferansı Türkiye’ye çağrı yaparak, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda gerekli adımların atılmasını istedi.

13 Mayıs 2014 tarihinde Soma’da 301, 28 Ekim 2014 tarihinde Ermenek’te 18 madencinin yaşamını yitirdiği iş cinayetiyle ilgili davaların duruşmaları 15 Haziran’da görülecek.

Soma Kömürleri A.Ş Eynez Linyit ocağı sorumlularından 8´i tutuklu 45 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde 13 Nisan’da görülmüştü. 15 Haziran’da devam edecek duruşmada, sanıkların tekrar ifadelerine başvurulacak. Daha önceki duruşmada, 301 madencinin yaşamını yitirdiği Eynez Linyit Ocağı’nda keşif yapılması kabul edilmişti. Şirketin tutmak zorunda olduğu pek çok defter ve kayıtın bulunamadığı, delil karartma işlemlerinin sürgit devam ettiği bir süreçte yapılacak keşfin bilinmeyenlerin ortaya çıkmasına ne kadar katkı sunacağı ise bir soru işareti olarak varlığını sürdürüyor.

Süren davaya, katliamda sorumluluğu bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkililerinin dahil edilmemesi, başta sendikamız olmak üzere talepte bulunan pek çok demokratik kitle örgütü ve meslek örgütünün müdahil olmasının kabul edilmemesi kararına hiçbir şekilde rıza gösterilmeyecektir. Amaç adil bir yargılama ve adaletin yerini bulmasıysa, mahkeme heyeti konuya ilişkin kararını birkez daha gözden geçirmek zorundadır.

Has Şekerler Madencilik şirketine ait linyit ocağı sorumlularından 3’ü tutuklu 16 sanıklı davanın ilk duruşması da 15 Haziran’da görülecek. Ermenek Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada, katliamda yaşamını yitiren 18 madencinin aileleri ve yakınlarından oluşan 62 kişi şikayetçi olarak yer almaktadır. Aralarında aynı işletmede çalışan işçilerin de olduğu 45 kişi tanık olarak dinlenecektir.

Ermenek madenci katliamı davasında da başta şirket sahipleri olmak üzere, siyasi sorumluluğu bulunan her iki bakanlık yetkilileri de yargı önüne çıkarılmalı, sorumsuz davranışlarının cezasını almalıdır.

Soma ve Ermenek madenci katliamının duruşmaları sürecinde Türkiye’nin işçi sağlığı ve güvenliği sözleşmesinden dolayı Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 104. Konferans’ında incelenen tek ülke olarak kayıtlara geçmesi önemlidir.

10 Haziran’da Cenevre’de toplanan konferansta yapılan tartışmalar sonucu, son yıllarda yaşanan iş cinayetleriyle dünya gündemine oturan Türkiye ile ilgili şu çağrı yapıldı;

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yasası’nı işçilerin yakın ve ciddi tehlike durumunda işten kaçınma hakkını da içerecek biçimde, 155 Sayılı Sözleşme’nin kapsamına uygun olarak yeniden düzenlemeye

Ulusal Eylem Planı’nda yer alan ve işyeri güvenliğini arttırmayı hedefleyen tedbirlerin etkisini arttırmaya

Sağlık ve güvenlik alanında, meslek hastalıkları dâhil olmak üzere, kayıt ve gözlem sistemlerinin geliştirilmeye

Alt-işverenler dâhil olmak üzere, iş denetimlerinin sayıca arttırılması; yasalara ve yönetmeliklere aykırı durumlarda caydırıcı yaptırımların uygulanmasını garanti altına almaya

İşçi sağlığı ve iş güvenliği talepleriyle düzenlenen yasal, barışçıl ve meşru sendikal faaliyetlere müdahale etmekten vazgeçmeye ve bunun yerine ülke içindeki bütün toplumsal taraflarla gerçek bir diyalog sürecinin tesis etmeye

Sözleşmeyle ilgili raporunu yıl sonuna kadar Uzmanlar Komitesi’ne teslim etmeye ve ILO’nun Teknik Yardımı’ndan faydalanmaya davet ediyoruz.

Soma ve Ermenek’teki maden katliamlarının ve maden cinayetlerinin esas nedeni, şirketlerin kar hırsıdır, patronlarla işbirliği içinde olan iktidar ve onun hükümetleridir, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’dır, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’dır, sözkonusu işyerlerinde örgütlü olan sendikalardır. Soma ve Ermenek davalarında gerçek suçlular yargı önüne çıkana kadar iş cinayetinde hayatını kaybeden maden işçilerinin ailelerinin yanında olmaya devam edeceğiz, mahkemelerin takipçisi olacağız. Özelleştirilen ocaklar, kamulaştırılana kadar, taşeron sistemi ortadan kaldırılana kadar, işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin tüm tedbirler ve yaptırımlar uygulanana kadar, kaçak işçilik ve kaçak madencilik ortadan kaldırılana kadar, iş cinayetleri sonlanana kadar mücadelemiz devam edecektir.

Türkiye’yi yönetenleri uluslararası sözleşmelere uymaya, çalışma yaşamının demokratikleştirilmesine dönük yapılan çağrıları dikkate alıp gereğini yapmaya çağırıyoruz.

Başta emek ve demokrasi güçleri olmak üzere, tüm halkımızı madenci katliamı davasını izlemeye ve dava sonuçlanana kadar takip etmeye davet ediyoruz.

 

Dev. Maden – Sen Genel Yönetim Kurulu

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir