DİSK İç Anadolu Bölge Temsilciliği tarafından Ankara’da Brezilya Büyükelçiliği önünde Asbestin ve Gemi Söküm İşlemlerinin İşçilere, Halk Sağlığına ve Çevreye Verdiği Zararlara Karşı Birlikte Mücadele Edeceğiz!” konulu bir basın açıklaması düzenlendi.

Basın açıklamasına, Sendikamız Dev. Maden-Sen Genel Başkanı ve DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, CHP Ankara milletvekilleri Murat Emir ve Gamze Taşçıer, DİSK üyesi sendikaların yönetici ve üyeleri katıldı.

Milletvekilleri Murat Emir ve Gamze Taşcıer’in de birer konuşma yaptıkları basın açıklamasında Genel Başkanımız ve DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün’ün yaptığı konuşma metni:

Asbestin Ve Gemi Söküm İşlemlerinin İşçilere, Halk Sağlığına ve Çevreye Verdiği Zararlara Karşı Birlikte Mücadele Edeceğiz

Brezilya, İzmir Aliağa ve Türkiye Dünyanın Çöplüğü Değildir

İnsanların ölümcül toksinlere maruz kalmadan yaşama hakkını tanıyan BM İnsan Hakları Konseyi Kararı (2021) ve ILO’nun sağlıklı çalışma hakkını temel bir insan hakkı haline getirme planlarını temel alarak, asbest ve diğer tehlikeli kimyasallarla dolu bir geminin varlığıyla ilgili endişemizi ifade etmek istiyoruz.

Söz konusu gemi geçmişte Fransız donanması tarafından kullanılan ve Eylül 2000’de ismi Nae São Paulo olarak değiştirilip Brezilya’ya satılan savaş gemisi Foch’tur. Kullanılmayan gemi 12 Mayıs 2021’de Türkiyeli SÖK Denizcilik’i temsil eden Rio de Janeiro merkezli Cormack Maritima tarafından açık arttırma yoluyla ve düşük fiyatla satın alınmıştır. Gemi sökülmek üzere Türkiye’ye İzmir Aliağa tersanesine çekilmeye hazırlanmaktadır.

Gemi, asbest ve yakıt kalıntıları gibi büyük miktarda zehirli maddeler içermektedir. Bunların ortadan kaldırılması güvenli ve çevreye saygılı bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Geminin 900 ton asbest içerdiği tahmin ediliyor. Ancak ne gemide bulunabilecek zehirli madde miktarı ne de alıcının söküm işleminin gerçek maliyetini hesaplayabilmek için bu bilgiye sahip olup olmadığı kesin olarak bilinmemektedir.

Nae São Paulo karkasının hurdaya ayrılmasının planlandığı İzmir Aliağa tersanesi hali hazırda kötü çalışma koşulları, düşük ücretler, yetersiz işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleriyle gündeme gelmektedir. Türkiye hükümetinin konuyla ilgili açıklamaları yetersiz ve endişe vericidir. İzmir halkı, sendikalar, meslek örgütleri ve ekoloji hareketleri geminin Aliağa’ya gelişine karşı protestolar düzenlemektedir. Bu protestolar, asbestin yasaklanması, halk sağlığı ve İSİG konulu talepler içermektedir

Bu sorunla ilk kez karşılaşmıyoruz. Nae São Paulo’nun kardeş gemisi olan Clemenceau’nun sökümünün çevreye ve insan sağlığına karşı yarattığı riskler ve ilgili uluslararası sözleşmelerin ihlali nedeniyle tepkilerle karşılaştığını hatırlamak önemlidir.

Bu gemilerin sökülmesinin toprağa, suya ve insan sağlığına ciddi zararlar verdiği biliniyor.

Bu nedenle, Brezilya’da, Türkiye’de veya insanların ve çevrenin korunması için gerekli güvenlik koşullarının bulunmadığı herhangi bir yerde bu tür bir sökme işlemine izin vermemeliyiz.

Geminin Basel Sözleşmesi’ne uygun şekilde zehirden arındırılmadan Türkiye’ye gönderilmesine karşıyız. Geminin sorumlularının ve gemiyi Brezilya’ya satan Fransa’nın geminin, uygun şekilde elden çıkartılması ve arındırılma sürecinin titizlikle yürütülmesi, halk sağlığına, çevreye ve işçilere zarar vermeden tamamlanması için sorumluluk alması gerekmektedir.

DİSK olarak asbestin yasaklanması ve kalıntılarının doğru şekilde ortadan kaldırılması konusunda açık bir duruşumuz var. Asbestin ve gemi söküm işlemlerinin işçilere, halk sağlığına ve çevreye verdiği zararlara karşı mücadele edeceğimizi buradan tekrar ilan ediyoruz.

Küresel şirketlerin açgözlülüğüne ve hükümetlerin kayıtsızlığına karşı mücadele edeceğiz. Çünkü asbestin ticarileştirilmesini durdurmak ve mevcut kalıntılarını doğru bir şekilde ortadan kaldırmak, insanın yaşam hakkını garanti altına almak ve çevreyi korumak anlamına gelmektedir.

Uluslararası denizcilik şirketlerinin ve bazı ülkelerin zenginleşmek için, Türkiye’yi ve Brezilya’yı, halk sağlığı, işçilerin hayatı ve doğanın tahribatı pahasına hurdalığa çevirmek istemelerini kabul edemeyiz.

Bu bağlamda ilgili hükümetleri tarafsız, şeffaf denetimler yürütmeye ve uluslararası sözleşmelere uymaya çağırıyoruz. Brezilya ve Türk hükümetinden zehir gemisi Nae Sao Paulo’nun Türkiye’ye gelmesine izin verilmemesini istiyoruz.