kimisi cumartesi analarıydı galatasaray postanesi önünde

kimisi kayıp yakınıydı, kaybedilmiş kahpe karanlıklarda

saftı, sıradan yurttaştı kimisi işinde gücünde

yüreği kan ağlardı işkencedeki yavrusunu düşündüğünde

gün ağarırken düştüler mapushane önlerine

sıcacık bakışları içimizi ısıttı görüş günlerinde… 

“…” 

Yılmaz Kızılırmak 

Türkiye’de 12 Eylül karanlığı sürüyor hala. Aradan geçen 34 yıla rağmen ülkede darbe hukuku ve uygulamaları geçerliliğini koruyor. Zaman zaman yapılan kısmi demokratik düzenlemeler olsa da 12 Eylül hukuku ve ruhunu ortadan kaldırmıyor. Bugün 12 Eylül AKP eliyle sürdürülüyor.

Eşini, kardeşini, yavrusunu, sevdiğini ve bilcümle yakınını kaybedenler yarın birkez daha çıkacak meydanlara. 12 Eylül darbesiyle hazırlanan zeminde gözaltında işkenceyle öldürülen, kaçırılıp kaybedilen, faili meçhul diye kayıtlara geçen binlerce insanın hesabı yarın birkez daha sorulacak Galatasaray Meydanı’nda. Aynı saatlerde başta Diyarbakır olmak üzere ülkenin ve dünyanın pek çok kent meydanlarında vicdanı olanlar, adalet ve merhamet duygularını yitirmeyenler kayıp yakınlarıyla yarın birkez daha buluşacaklar…

Yarın 500. kez bir araya gelecek kayıp yakınları; gün oldu devletin silahlı güçlerince engellendiler, yerlerde sürüklendiler, şiddetine maruz kaldılar, tehdit edildiler, kafaları gözleri kırıldı ve gözaltına alınıp tutuklandılar…

Kayıp yakınlarının 500. kez buluşması dolayısıyla pek çok kurum açıklamalarda bulundu, buluşmanın insanlık mücadelesi ve demokrasi açısından önemine dikkat çekti. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Sekreteri Arzu ÇERKEZOĞLU da bir açıklama yaptı.

ÇERKEZOĞLU tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle;  

“500 haftadır bizim annemiz Cumartesi!”

“500 haftadır bekliyorlar. ‘Cumartesi Anneleri ve Cumartesi İnsanları’ evlatlarını arıyor, eşlerini arıyor, sevdiklerini arıyor, kayıplarını arıyor. Cumartesi anneleri 500 haftadır ellerinde kırmızı karanfilleriyle adalet arıyor.

500 haftadır, kimsenin gözaltında kaybedilmediği bir ülke için kayıpların akıbetinin açıklanmasını ve kaybedenlerin yargılanmasını talep ediyorlar. Bu talepleri yüzünden defalarca gözaltına alındılar, polis şiddeti ile karşı karşıya kaldılar.

25 Ekim Cumartesi günü 500. kez Galatasaray Meydanı’nda kırmızı karanfilleriyle oturduklarında Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) onların yanında olacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti hükümeti Birleşmiş Milletler’in ‘Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme’sini derhal imzalamalıdır.

Ortaya çıkarılan toplu mezarlar için bağımsız bir komisyon oluşturulmalı, mezarlar açılırken Birleşmiş Milletler ‘Otopsi Protokolü’ne uyulmalıdır.

Kaybedenler hesap vermelidir. Bu yüzden kayıplarla ilgili davalarda zaman aşımı kaldırılmalıdır.

500 haftadır Galatasaray Meydanı’ndan yükselen sessiz çığlık, demokratik bir ülkede insanca yaşamak isteyen herkesin çığlığıdır.

25 Ekim saat 12:00’da bu çığlığı büyütelim.

500’üncü haftada da bizim annemiz Cumartesi!..”

Kayıp yakınlarının yarın gerçekleştireceği buluşmaya sendikalardan, siyasal örgütlerden, sanatçı ve aydınlardan pek çok katılımın olacağı tahmin ediliyor. 24 Ekim 2014

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir