SOMA KATLİAMININ FAİLİ BELLİDİR. AŞIRI KAR HIRSI, TAŞERONLAŞTIRMA VE DENETİMSİZLİKTİR.
Üretim zorlamasının, denetimsizliğin, yandaş sermaye ilişkilerinin, işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin maliyet olarak görülüp gerekli tedbirlerin alınmamasının ve üretimin taşeronlaştırılarak parçalanmasının en acı sonucu olan soma katliamı davasının 9. duruşmasında Soma A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan AKP iktidarı ile aynı savunmayı yaptı. Biz yapmadık “FETÖ” yaptı.
Maden mühendisleri odasının, müfettişlerin ve bilirkişi heyetlerinin hazırladıkları ilk raporlarda tespit edilen suçların üstünü örtmek adına her şeyi yapan Soma A.Ş. Yönetimi şimdide insanların aklı ile alay edercesine bütün bilimsel verileri bir kenara bırakıp sabotaj ihtimaline sarıldı.
Soma’da 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen katliamın, 301 madencinin yaşamını yitirmesi ardından başlatılan adli soruşturma 56 günlük aranın ardından Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde 09.08.2016 günü görüldü.
Duruşma öncesinde, yargılamanın yapılacağı kültür merkezinin yakınında toplanan Somalı işçilerin aileleri basın açıklaması yaptı.
Aileler adına basın açıklamasını yapan İsmail Çolak, katliamın sorumlusu olarak şirketi, sarı sendika olmakta suçladığı maden iş sendikası yöneticilerini, denetimleri yapmayan TKİ görevlilerini suçladı. Aileler olarak, davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını yineledi.
BİLİRKİŞİ RAPORU GELMEDİ
Geçen Şubat ayında katliamın yaşandığı ocakta yapılan bilirkişi incelemesinin raporu, tamamlanamadı. İlk olarak heyete üç ay süre veren mahkeme, ardından süreyi 6 aya çıkartıp Ağustos ayına kadar uzattı. Heyet, kapsamlı olan raporunu bu süre içerisinde de hazırlayamadı.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Manisa’nın Soma İlçesi’nde geçen yıl 13 Mayıs’taki katliamda, 301 madenci hayatını kaybetti. Katliamdan sonra başlatılan adli süreçte, aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik’in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı. katliamın yıldönümüne iki ay kala 2 Mart 2015 tarihinde iddianame Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, tutuklu 8 kişi için, ‘olası kastla öldürme’ suçundan 301 kez 20-25 yıl, ‘neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama’ suçundan 162 kez 2-6 yıl hapis cezası istedi. Tutuksuz 38 zanlı için de, ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’ suçundan 2-15 yıl hapisle cezalandırılmaları istendi. Ancak bu kişilerden, 25’inin cezalarının, kusur durumundan dolayı 3’te 1 oranında artırılması talep edildi. Geçen 25 Aralık’taki duruşmada da tutuklu sanıklardan maden mühendisleri Hilmi Kazık ve Yasin Kurnaz, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
SANIK CAN GÜRKAN: SOMA’YI FETÖ, DHKPC, PKK YAPTI
Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan ifadesinde “Ülkemiz PKK, DHKPC, FETÖ saldırısı altındadır. Bu örgütler Soma’yı da yapmışlardır. Bilirkişileri raporu yazanlar bir iradeden talimat almadan bu raporu yazamaz. Bu rapor bir iradenin ürünüdür.” diye konuştu. Aile yakınları Can Gürkan’a tepki gösterdi
Öte yandan Can Gürkan’ın müdafi Avukatı Kadir Çekin ise “15 Temmuz’un her şeye olduğu gibi bu yargılamaya da etkisi olacak, göreceksiniz.” dedi.
DAVA 23 AĞUSTOS’A ERTELENDİ
Manisa’nın Soma İlçesi’nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği katliamla ilgili 6’sı tutuklu 46 sanıklı Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, talepleri alan mahkeme heyeti ara verdi. Tekrar başlayan duruşmada ara kararı açıkladı. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı ile Ertan Ersoy ve Mehmet Ali Günay Çelik’in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşmayı 23 Ağustos tarihine erteledi. Mahkeme ayrıca, tutuksuz sanıkların duruşmalardan vareste tutulması taleplerini de reddetti.
KOZAĞAÇLI: BU DAVANIN SAHİPLERİ BİZİZ
Sanıkların sabotaj iddialarına sert yanıt veren Selçuk Kozağaçlı, “Patron, madeni FETÖ örgütü yaktı, FETÖ bağlantılı savcı, polis jandarma soruşturmayı yürüttü demeye getirdi. Aslında bir süreden beri söyleyecek sözleri olmadığı için sabotaj iddialarını son 6 aydır dillendiriyorlardı. İşçiler yaktılar dediler. Ancak 15 Temmuz fırsatını kaçırmadılar. Böyle bir çaresizlik davanın geldiği noktayı gösteriyor. Artık sığınacakları bir yer kalmadı. Savunacakları bir durum kalmadı. Bu davanın sahibi, savcı, polis değil biziz. Yakınlarını kaybeden ailelerdir, avukatlarıdır. Barolardır. Bu davanın sahibi katledilmiş işçilerini aileleridir. Biz madeni kimin yaktığını biliyoruz. İtirafçılar da çıksa, Yeminli ifade de verseler. Buna inanmayız. Maden para hırsıyla yakıldı. Bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız” dedi.