2025 asgari ücretini, 15 üyeden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda yer alan işveren ve hükümet üyesi 10 kişinin kararı ile, göstermelik te olsa işçi tarafında yer alan 5 işçi üyenin teklifini görüşmeye dahi değer görmeyerek ve ülkedeki tüm işçilerin, emekçilerin geçinemiyoruz haykırışlarına kulak tıkayarak bir emrivaki ile oldu bittiyle ilan edildi.
İlan edilen asgari ücret olan 22.104,67 TL sefalet ücretidir.
Belirlenen asgari ücret adaletsiz olduğu kadar işçilerini emekçilerin ölümcül koşullarda canları pahasına sarf ettikleri alınterlerini de hiçe saymak, onları hiçleştirmektir.
Bu hiçleştirme ile beraber işçilerin enflansyon karşısında zaten düşük ücretlerinden vergi dilimleri yoluyla kesinti yapmak işçi sınıfının sofrasına ikinci kez el uzatmaktır.
Asgari ücret tüm dünyada istisna ücrettir. Avrupa Yaşam ve Çalışma Koşullarını İyileştirme Vakfı (Eurofound) raporuna göre AB ülkelerinde çalışanlarının yaklaşık olarak sadece yüzde 4’ü asgari ücrete yakın ücretlerle çalışmakta iken ülkemizde izlenen sermaye yanlısı ekonomi politikaları yüzünden 2023 yılı itibarıyla tüm özel sektör işçilerinin yüzde 48,9’u asgari ücretli hale geldi.
1974’te kişi başına GSYH’nin yüzde 80,6’sı düzeyinde olan brüt asgari ücret 2024’te kişi başına gelirin yüzde 46,5’ine düştü. 24 Ocak kararları ve 12 Eylül 1980 askeri darbesi ile hızla düşüş yaşayan asgari ücretin kişi başına milli gelire oranı 1980’de sert bir düşüşle yüzde 40’a, 1989 yılında asgari ücret milli gelir karşısında en düşük düzey olan yüzde 34,8’a geriledi.
DİSK’in kapatılması, ücretlerin düşürülmesi, grevlerin yasaklanması, toplu sözleşmelerde yıllık ikramiyelerin 4’ten fazla verilemiyeceğine ilişkin yasaklama başta olmak üzere sosyal haklarda kısıtlamalar, kıdem tazminatına üst sınır getirilmesi, emeklilik bağlanma oranlarının düşürülmesi bugünkü gelir paylaşımındaki eşitsizliği ve adaletsizliği ortaya çıkardı.
Türkiye AB ülkeleri ve ABD arasında en düşük toplu iş sözleşmesi kapsamı oranına sahip iki ülkeden biridir. ILO verilerine göre, 2019’da Türkiye’de TİS kapsamı yalnızca yüzde 7,4’tür.
Bu utanç verici sıralamadan kurtulmak, anayasamızda sosyal adaletin sağlanması için güvence altına alınan sendikalaşma hakkı ve çalışıma barışının tesisi için asıl mesele asgari ücretle çalışanlarının kapsamını daraltmak ve ücret düzeylerini toplu iş sözleşmesiyle belirlemektir.
Sendikalaşma ve toplu pazarlığın kapsamını artıracak adımlar, işçilerin sendikalarında örgütlenerek, birleşe birleşe mücadele etmesiyle kazanılacaktır.
Yeni yılda; umutla, mücadeleyle ve kazanımla…